görülür

görülür
видимый

İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük. . 2005.

Игры ⚽ Поможем решить контрольную работу

Смотреть что такое "görülür" в других словарях:

  • gözle görülür, elle tutulur hâle gelmek — çok açık bir biçimde görülmek, herkes tarafından bilinmek Haksızlık, rüşvet, gözle görülür, elle tutulur hâle gelmişti …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • elle tutulur gözle görülür (veya dille anlatılır) — çok belirgin, çok açık Sevim in güzelliği elle tutulur, dille anlatılır makbul bir güzellik değildir. R. N. Güntekin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • görünmek — nsz 1) Görülür duruma gelmek, görülür olmak, gözükmek Kapıda Eda Hanım göründü ve ona hatır sordu. P. Safa 2) İzlenim uyandırmak Üzgün ve yorgun görünüyordu. H. Taner 3) Benzemek, görünüşünde olmak 4) mec. Azarlamak Çocuk pek azdı, biraz… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • Hulusi Behçet — (* 20. Februar 1889 in Istanbul; † 8. März 1948 ebenda) war ein türkischer Dermatologe und der Namensvater des Morbus Adamantiades Behçet. Inhaltsverzeichnis 1 Biografie 2 Wirkung 3 Literatur …   Deutsch Wikipedia

  • asli — sf., Ar. aṣlī Birincil ... kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevler, memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle görülür. Anayasa Birleşik Sözler asli düşünce asli maaş asli nüsha …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dingil — is. 1) Tekerleklerin merkezinden geçen ve taşıtın altına enlemesine yerleştirilmiş mil, eksen, aks Öyleleri görülür ki arabanın dingilleri üzerine oturtulmuş büyük kafesler sanırsınız. R. N. Güntekin 2) sf., argo Aptal, salak 3) sf., argo Kaba… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gaile — is., esk., Ar. ġāˀile 1) Sıkıntı, dert, keder, üzüntü Küçücük yaşta büyüklüğün olanca gaileleri kendi üzerlerine yığılmış kimseler görülür. A. Mithat 2) Uğraştırıcı, pürüzlü iş, yük Otuz iki senelik bir saltanatın binbir gailesi ve bu en son… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • göstermecilik — is., ği, ruh b. 1) Cinsel organlarını gösterme biçiminde görülen ruhsal sapıklık, ut açıcılık, teşhircilik, eksibisyonizm 2) Kendini üstün gösterme çabası Her ayrıcalık hevesinin kökeninde bir kompleks, bir göstermecilik duygusu yattığı görülür.… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • göz — is., anat. 1) Görme organı 2) Bazı deyimlerde, görme ve bakma Gözden geçirmek. Gözden kaybolmak. Göz önünde. Gözü keskin. 3) Bakış, görüş Bu sefer alacaklı gözüyle baktım. 4) Suyun topraktan kaynadığı yer, kaynak Asıl felaket bu pınara sırt… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • günah — is., Far. gunāh 1) Dinî bakımdan suç sayılan iş veya davranış, vebal Bunu yapan günün birinde er geç bu günahın kefaretini ödeyecektir. H. Taner 2) Acımaya yol açacak kötü davranış, yazık Bu adama bu kadar eziyet etmek günahtır. 3) Sorumluluk,… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kabartı — is. Tümsek, çıkıntı, kabarmış yer Bunlar biraz eğildikleri zaman cübbelerin arkasında tabanca kabzalarının kabartısı görülür. F. R. Atay …   Çağatay Osmanlı Sözlük


Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»